Başmeleğin Gözdesi - Nalini Singh (Lonca Avcısı#3)


Selamlar tekrardan. Dün ki yayınladığım yorumumda bahsetmiştim 3. kitabı sevgisi Berfin yani Satellite ile yorumladık. Biz yorumlarken ve okurken büyük keyif aldık umarım sizde o keyfi alırsınız :)Ayrıca Berfin seri hakkında ve gelecek kitaplar hakkında da bir çok ipucu vermiş.  Öncelikle Berfin'in yorumu ardından benim yorumumu okuyabilirsiniz. ;)
 
Berfin'nin(Satellite) Yorumu ;

Serinin Elena ve Raphael odaklı kısmı ŞİMDİLİK 3. Kitabımız ile bitmiş bulunmakta. Ve ben acayip üzgünüm şöyle bir 15 kitap daha rahatça okurdum sıkılmazdım adım kadar eminim. Keşke böyle bir oturuşta bitmeseydi L
Son kitap diğer ikisine göre daha fazla duygusallık içeriyordu. Elena, ailesinin öldüğü olayda neler hissetti buna derinlemesine inmiş yerler vardı ve olayı Sara ile paylaştığı kısım bozanımı düğümledi. Aynı şekilde daha verici bir Başmelek ile karşı karşıyayız gençler. Derin sırlarını, geçmişini Elena ile paylaşırken aralarındaki bağın nasıl güçlü olduğunu anlıyorsunuz. Hepsinden önce de ikilinin aşkı bu kitapta tavan yapmıştı benden söylemesi. Birbirlerini sahiplenişlerini okurken iç geçirip duruyordum.
Yazarın hep yaptığı gibi bir süre o dünyanın içinde kalacağım. Soran olursa Newyork Başmeleğini aramaya gitti dersiniz…
Öncelikle ufak bir eleştirim var. Tanıtım kısmında keşke uyanan kadim gücün Caliane yani Rapheal’in annesi olduğunu yazmasalardı. Yani kitapta başlıca bir gizem olarak kalsaydı eminim daha etkili olurdu. Tabi bu durum sizleri yanıltmasın arkadaşlar o tanıtım güzel bir şaşırtmaya da neden oldu. Beni şaşırttığı bir gerçek. Yine de düşüncem aynı keşke bu bilgiye biz kitapta rastlayıp hazine bulduk diye şaşırıp heyecanlansaydık. Dediğim gibi bir nevi ters köşe de oldu yani iyi bir yan etkisi de vardı. Yoksa zaten hiçbir tadı kalmazdı. Raphael’in annesi uyanırken gizemli ve kötü şeyleri de beraberinde uyandırdı. (mı?) Bu kısım da size spoiler verebilirim ama yorumlarımı takip edenler bilir hiç sevmem ve henüz yapmadım da J O yüzden şimdilik tanıtım üzerinden anlatayım kitabı. Tabi uyanan bu kötülüklerle bizim ikili baş ediyor. Kaçma kovalamaca o kadar çok olmasa da yeni gelişmeler epey çoktu. Elena halkın arasına karışıyor, insan arkadaşlarıyla daha çok iç içeydi bu kitapta. Ve bana göre beklenmedik bir sır ile son buldu kitap. Nasıl be! Oha! Diye bağırdığım anları bir ben bilirim… Bir sır Elena ve ailesi ile alakalı bir şey. AMA tabi ki söylemem J  Bu seriye mutlaka başlayın.
 
 
Seri bilgisine gelirsek; dediğim gibi ilk 3 kitap Elena ve Raphael odaklıydı.
 
Diğer kitaplar ise Raphael’in yedilerini tek tek anlatıyor. –Benim en merak ettiği İllium ve Dimitri- Gerçi hepsi çok gizemliler. Sağ olsun Elena onları anlatırken kafanızda sırla dolu sert adamlar şekilleniyor ve meraklandırıyor. Biliyorsunuz ki bu iki kombin sonsuza dek moda J Seri sıralaması;
 
Meleklerin Kanı ( Angels' Blood )
Archangel's Kiss (Başmeleğin Öpücüğü)
Archangel's Consort (Başmeleğin Gözdesi)
Archangel's Blade
Archangel's Storm
Archangel's Legion
6. kitapta da Elena ve Raphael ana karakter :) O zaman bu kitaba son demek haksızlık olur... 
Archangel's Shadows
Archangel's Enigma

Archangel's Heart àHenüz yurtdışında da çıkmamış ama BOMBA! Çünkü 9. Kitap yine Elena ve Raphael içeriyor J
Kapanışı diğer kitaplarında bu hızla çıkması dileğimle yapıyorum. 🙏 
Herkese Bol kitaplı günler!! 
 

"Bir efsane vardır," diye mırıldandı Raphael, Elena'yı adeta onu korumaya alırmış gibi vücudunun kıvrımları doğru çekerken kanatlarını dalgalandırarak. "Dağlar titreyecek ve nehirler taşacakmış, dünyayı buz kaplayacak ve tarlalar yağmur suları altında kalacakmış." Raphael, Elena'ya yukarıdan baktı, gözlerinde yine o imkansız, insanüstü krom maviydi. "Tüm bunlar gerçekleşecekmiş... Kadimler'den biri uyandığında."

 
"Sen bana aitsin, Başmelek. Ben de bana ait olanlara gözüm gibi bakarım."


 
'Karşısında likit metal gözlü, ölümcül hatlarıyla bezeli kanatlara sahip bir başmelek gördü. Gece yarısının kalbi kadar kara saçları rüzgardan darmadağın olmuştu, vücudu muhteşemdi ancak Elena'yı tutup yakan, gözleriydi. O gözlerde yaş, zulüm ve acı gördü Elena.'
 
 
 
 
Benim Yorumum ;
Serimizin 3. kitabı da bitti. Yabancı Yayınları Lütfen çabuk devam kitaplarını çıkarsın diyebileceğim yine soluksuz okuduğum bir devam kitabı idi.
Artık Elena'nın ailesinin başına neler geldiğini, babasının nefretini ve Raphael'in ailesi hakkındaki birçok şeyi serimizin bu kitabında okuduk ve meraklarımızı giderdik. Ayrıca kitapta Elena'nın yeni ailesini de daha çok tanıma fırsatı bulduk. Bu kitabımız da olağanüstü fırtınalar, depremler, başmeleklerin dengesiz haraketlerde bulunması, değişik şekillerde ölümler gibi olaylar baş gösterince bunun tek bir nedeni olduğu akla gelir. En yaşlı başmelek olan Raphael'in annesi Caliane uyanıyordur. Tabi ki Raphael her ne kadar annesinin uyanacak olmasına sevinse de annesini uykuya yatmadan önceki halliyle bulucağından korkmaktadır. Çünkü başmelek eski haliyle uyanıyorsa gücüne daha kavuşamadan bulunup öldürülmesi gerekmektedir. Ama başmelek öldürülmeyi gerçekten hakkediyor mudur sorularının yanıtını bu kitapta buluyoruz. Ve Raphael'in çocukluğuna, Celiane'in başmelek olarak hüküm sürdüğü zamanlara gidip gelerek ve kitabın son sayfasına bir nefeste geliyorsunuz. 
3. kitapta diğer kitaplar gibi sizi içine hapsediyor. Elena yine her şekilde Raphael'e yardım etmek için burnunun dikine gitmeye devam ediyor. Ama bu kitapta Rapheal ve Elena sahnelerini okurken bazen öhöm öhömm demedim de değil yani. Hatta bazı yerlerde ''Yazar acaba fazla aşırıya da kaçmış olabilir mi?'' dedirtti bana şahsen. Ama yine de aksiyonu ve heyecanı sizi bu sahneleri bir solukta okuttuyor. Özellikle Illium'lu ve diğer Yediler'in olduğu kısımları okurken ayrı bir zevk alarak okudum. En kısa zamanda diğer yorumumda da belittiğim gibi onların hikayelerini okuruz. Özellikle Illium'u sevmeme rağmen en çok Aodhan'ın hikayesini merak ediyorum galiba. Nedenine gelirsek fazla gizemli ve insanda ayrı bir ilgi uyandıran havası olduğunu düşünüyorum. Hala okumaya başlamadıysanız mutlaka okuyun. Yediler'den biri muhakkak sizin adamınız olacak. 
Son olarak yazar kesinlikle müthiş bir kaleme sahip olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim. Okurken insanın o dünyada yaşıyor olması kesinlikle yazarın kaleminin kuvvetli oluşundan geliyor. Ayrıca çevirmeni de tebrik ederim dilimizde de bu akıcı, sürükleyici üslubu yakalayabildiği için. Son zamanlarda artık çevirmen hatalarından dolayı kitaplar ziyan olduğunu düşünürsek, hakkını teslim etmek lazım kendisine
 
 

"Zayıf bir fani kalbine sahip bir ölümsüze ait olamayacak kadar muhteşemsin sen"


" - Seni tehdit etti,Elena. ''
"Bir sürü kadın kayınvalidesi ile sorun yaşar."
"Annem deli bir başmelek. "


" - Beni en çok kızdıran nedir biliyor musun?
- Bu kadar gevezelik yeter, kalk.
- Bem bir vampir sürüsü tarafından cılkım çıkarılmış gibi hissederken sen in nefes nefese bile kalmayışın çok sinir."


" Ransom: Vay anasını, gözlerin aynı engerek yılanı. 
Zehir: Senin de saçlarında Astaad'ın cariyelerininkinden güzel. "
 
 
Bir ortak yorumun daha sonuna geldik herkese bol bol kitap okumalı haftalar dilerim J


0 yorum :

Yorum Gönder

 
Umursamazın Köşesi Blog Design by Ipietoon